X

İçi seyahat çekenlere Belgrad...

Travel & Gourmets
6 Okunma

"Hayat başlar ve biter. Önemli olan, nasıl başlayıp nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırabildiğindir aslında." demiş AminMaalouf. Bu yüzden sürekli gezmek, keşfetmek ve yenilenmek lazım. Siz de Sait Faik gibi "Seyahatler çekiyor içim" diyor ama euro ve doların malum durumundan dolayı gönlünüzce tatil yapamıyorsanız, rotanızı hem vizesiz gidebileceğiniz hem de küçük bir bütçeyle çok keyifli zaman geçirebileceğiniz Belgrad’a çevirebilirsiniz. Para birimi Sırbistan Dinarı olan ülke, Türk Lirasının en bereketli olduğu yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Geçmişte de Yugoslavya'nın başkenti olan şehrin bir yanındaki ihtişamını koruyan tarihi binalara karşın diğer yanında savaş yıllarından kalmış ve savaşın unutulmaması için özellikle korunmuş, bombalanmış, kurşunlanmış yıkık haldeki binalar insana gelgitler yaşatsa da eğlenceli hayatı ve lezzetli yemekleri ile Belgrad’ı çok seveceğinize emin olabilirsiniz.

Şayet güne erken başlayanlardansanız sabah sokağa çıktığınız anda her köşeden bir "Börek" kokusu yükseldiğini fark edeceksiniz. "Pekara" adını verdikleri çeşit çeşit el açması börekler, dumanı üzerinde sıcacık poğaçalar ve tazecik ekmeklerin satıldığı fırınlar, leziz kokusu ile size karşı konulmaz bir davet sunuyor. "PekaraToma" bunlardan en meşhur olanı 24 saat açık ve her daim kalabalık. İster buradaki çeşit çeşit hamur işlerinin tadına bakın, isterseniz de kokusuyla sizi daha çok cezbeden başka bir fırına doğru yol alın. Emin olun, buradaki hamur işlerinin özellikle böreklerin hepsi birbirinden güzel. Kahvaltınızı edip gerekli enerjiyi depoladıktan sonra Belgrad sokaklarını keşfe başlayabilirsiniz.

Şehrin en popüler caddesi, İstanbul’un İstiklal Caddesi’ne benzeyen KnezMihailova. Sağlı sollu mağazalarla dolu olan caddeye adımınızı atar atmaz burnunuza hemen patlamış mısır kokusu geliyor. İstemsizce kokuyu takip edip soluğunuzu cadde boyunca sıralanan mısırcılardan birinin yanında alabilir ve kendinizi bir anda koca bir mısır kutusuna gömülmüş olarak bulabilirsiniz.

KnezMihailova’nın bir ucu “RepublicSquare” (Cumhuriyet Meydanı), diğer ucu ise Osmanlı Dönemi’nden kalma kalenin yer aldığı “KalemegdanBölgesi”ne uzanıyor. Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği noktayı görebileceğiniz Kalemegdan Bölgesi’nde kocaman bir de park var. Eğer soğuğa dayanıklıysanız bu parkta keyifli bir yürüyüş yapabilir, hediyelik eşya satan küçük arabalara göz atabilir, Osmanlı'nın izlerinde tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Kalemegdan’dan aşağı inip Sava Nehri boyunca yapacağınız keyifli bir yürüyüşün ardından, Belgrad’ın, gençler arasında en popüler yerlerinden biri olan "Sava Mala"ya geçebilirsiniz. Burada nehir kenarına sıralanmış, gecenin ilerleyen saatlerinde bara dönüşen kafeler ve restoranlar var. Sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmek istiyorsanız Sava Mala’ya mutlaka uğramalısınız.

Belgrad’ın bir diğer keyifli noktası ise, şehrin bohem köşesi Skadarlija. Burada çok sayıda "Kafana" denilen yerel Sırp restoranı var. Keyifli bir öğlen yemeği yiyebileceğiniz "SesirMoj" da bunlardan bir tanesi. Kiril Alfabesi kullandıklarından adını okumakta zorluk çekebilirsiniz ama sapsarı çiçeklerle süslü girişinden burayı hemen tanıyabilirsiniz. Akşam yemeğinizi de yerel, keyifli bir restoranda yemek istiyorsanız adresiniz Belgrad’ın en eski kafanası olan "?" olmalı. "?" 1823 yılında inşa edilmiş tarihi bir konakta hizmet veren bir restoran. Yapıldığı yıldan beri sahipleri ve adı birçok kez değişse de burası hep restoran olarak işletilmiş. Restoranın son sahibi isminin sürekli değişmesine atıfta bulunmak istemiş ve akılda kalıcı bir isim olması adına bu tarihi kafanaya "?" (Question mark) adını vermiş.

Sandalyesinden duvar resimlerine, masalarından menüsüne kadar nostalji kokan bu tarihi kafanada yemeğinize "Proja" denilen mısır ekmeği yanında biberli, patlıcanlı "Ajvar" sos ve acı biberli, havuçlu "Ljutenica" sosu ile keyifli bir başlangıç yapabilirsiniz. Sonrasında ise üzeri bol peynirli "Sırp Salatası" ve bir nevi polenta diyebileceğimiz "Kaçamak" ile devam edebilirsiniz. Ardından, bir Balkan klasiği olan ve yanında tuzlu kaymakla servis edilen "Cevapcici"yi ısmarlayabilirsiniz. Belki yine yanında tuzlu kaymakla servis edilen ve enfes lezzette bir hamburger olan "Pljeskavica" isteyebilirsiniz. Nasıl olsa yemekler lezzetli, fiyatlar uygun. Burada, gecenizi tatlarına ve isimlerine aşina olduğunuz bu şahane Balkan yemekleriyle lezzetlendirirken, bir yandan da güler yüzlü müzisyenler tarafından çalınan Balkan ezgilerinin sıcaklığı ile sarılıp sarmalanacaksınız. Hatta gece ilerledikçe sizi klasikleşmiş Türkçe şarkılarla da şenlendirecek olan bu tecrübeli müzisyenlere istek bile yapabileceğinizi görerek şaşıracaksınız. Bu sıcacık ortamı ve olağanüstü yemekleri ev yapımı Sırp şarapları ya da yerel Sırp birası ile taçlandırabilirsiniz. Gecenin sonunda ise onlara has olan, mevsim meyveleri ile lezzetlendirilmiş hamur tatlısı ve ev yapımı dondurmayı tadarak "?"dan ayrılabilir, kendinizi ummadığınız kadar renkli, capcanlı Belgrad gecelerine atabilirsiniz. Geleneksel Balkan yemeklerinin modernleştirilmiş halini tatmak isterseniz ise adresiniz KnezMihailova’ya çıkan caddelerden birinde yer alan "Manufaktura" olmalı. İçleri konserveler, turşu kavanozları, çaylar ve daha bir sürü yiyecek ile dolu olan raflarla süslü restoranda otururken kendinizi evinizin mutfağında gibi hissedeceksiniz.

Belgrad’ın en keyifli lezzet duraklarından bir tanesi de kesinlikle dondurmacılar. "Gelato" yani İtalyan dondurması yemek için benim favori adreslerim "Bacio" ve KnezMihailova’da yer alan, Art Otel’in girişindeki "Art Cafe".

Eğer siz de seyahatinizi bizim gibi biraz uzun tuttuysanız bir gününüzü NoviBeograd’a, yani yeni şehir tarafına ayırabilirsiniz. Geniş caddelerin, parkların, AVM’lerin yer aldığı bu tarafta nehir kenarında yürüyüş yapabilir Sava Mala’ya bir de karşı yakadan bakabilirsiniz. Ya da Zemun’daKalemegdan’a karşı gün batımının tadını çıkarabilirsiniz.

Ayrıca bu köklü başkentte gezebileceğiniz birçok müze ve tarihi yapı var. Bunlardan ilki, bana göre görmeden dönmemeniz gereken "Nikola Tesla Müzesi". Burası Nikola Tesla’nın doğup büyüdüğü ev, vefatından sonra müzeye çevrilmiş. Buranın haricinde eğer müze gezmekten keyif alıyorsanız "Ulusal Tiyatro", "Ulusal Müze", "Sveti Sava Kilisesi", "Askeri Müze", "Yugoslav Tarihi Müzesi", "Havacılık Müzesi" gezebileceğiniz diğer yerler arasında.

Oldukça uygun fiyata lezzetli mi lezzetli yemekler yiyebileceğiniz, şirin şirin kafelerde keyif yapabileceğiniz küçük bir tatil kaçamağı yapmak istiyorsanız Belgrad asla sizi pişman etmeyecektir.

banner

Yorum Yap

(*) Gerekli Alanlar